8 Aralık 2011 Perşembe

Sıkıldım, kafama estiğince karaladım...


Sıkıldım yazasım geldi. Ne yazsam diye düşünürken....

  Düşündüm de bu ara içimde farklı bir huzur, sevinç var. Geleceğe yönelik birçok plan yaptım. Doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama çok hevesleniyorum ve peşinden milyon tane hayal kuruyorum. İlerde yapamayacağım şeyleri okul dönemine sıkıştırmaya çalışıyorum. Kendimi geliştirebilmek için ilk defa bu kadar çabalıyorum. 5 gün akşam okula gidiyorum. 2 gün haftaiçi, 2 gün de haftasonu olmak üzere sabahları 2 kursa gidiyorum. Ve şuan başka bir kursa daha kayıt oldum. O da 2 gün olacak. 5 gün okula gidip 6 gün kurslara gideceğim. Bu yoğunluk oldukça yorucu ve uykusuz kalıyorum genelde. Hatta bazen sabahları kalkamıyorum da ama bir hedef uğruna çabalamak, uğraşmak içimi rahatlatıyor. Öğrencilik döneminde yapmazsam başka ne zaman yapacağım ki zaten? İlerde pişmanlığını yaşamak istemiyorum. Ve geçen seneki benle kıyasladığımda da arada uçurumlar var. Geçen sene de 1 kursa kayıt olmuştum ama haftasonu kalkması zor geldiğinden 3 kere gittikten sonra bırakmıştım. Geçen sene öğlene, ders saatlerine kadar uyuyordum. Gerçi şuan boş olduğumda hala yapıyorum geç yattığım için. Bir de erken yatma alışkanlığını edinebilsem tam süper olacak. 

Okulla da bu ara aram fena değil. Bu dönemki birçok dersi sevmiyorum evet ama arada hocalarından kaynaklı sevdiklerim de var. Pazartesi dersteki konumuz örgüydü. Yani bildiğiniz örgü şişle yapılan. Aman kolay işmiş canım demeyin çoğu kişi bilmiyordu, eline dahi almamıştı şişi:D Benim daha önceden deneyimim vardı profesyonel olmasam da. Kıvırdım ama bu işi ^^ Ablama bana bere ör diye yalvarmıştım bayram tatilinde ama o oralı bilem olmamıştı. Öğren ör kızım demişti. Artık öğrendim ve örüp gözüne gözüne sokacağım :D Derste ellerimizde şişler, örgü örüyoruz. Bir yandan da hocayla sohbet ediyoruz. Yani bildiğiniz gün yapıyoruz bi ortada çay, poğaça, börek falan eksik. Hatta biz artık o kadar muhabbeti ilerlettik ki benim Kore aşkımı da anlattık. Ve ardından kızların "İyi ki doğdun şarkısını söylesene" ısrarlarına dayanamayıp söylemeye başladım!"Saengil Chukhaaa Hamnidaaa". Hoca şaşırdı tabi. a o kadar kolay mı Korece falan diyor. Ondan sonra hoca kendinden bahsetti biraz. Konu konuyu açtı. Hocanın çok komik korkuları olduğunu öğrendik. Hoca anılarını anlattıkça biz kopuyoruz tabi. Gezi yapalım hocam dedik. Hoca da olur dedi. Umarım onu da bahar zamanı bir ara yaparız.
~~
Arada bir benim dangalaklığım tutar, olmayacak gaflar yaparım. Hele de bu ara yaptığım sınıfı çok güldürdü. Salı günü ders ilk ders bitmiş ikincisini beklerken sınıftayız. Bi ara koridora baktım bizim sınıftan kızlar geliyor. Kapı açıldı. Sırtım dönük, kapıdakileri görmüyorum ama bizim kızlar diye düşündüğümden "Ders var arkadaşım, dolu sınıf" dedim. Ana o da nesi? Gayet bakımlı uzun boylu bir bayan yanında bir adamla. İlla ki duydu dediklerimi ama takılmadı tabi sonra da "Arkadaşlar merhaba, beni tanıyor musunuz?". Tamam bir hoca bu belli zaten. Biz "Hayır hocam". Acaba ne hocası diye düşünürken; "Kendimi tanıtayım o zaman size. Ben yeni dekanınız. Sınıf sınıf dolaşıp istekleriniz, önerileriniz var mı diye soruyorum." demez mi? Ben zönk diye kaldım tabi. Neeee dekan mıymış? Oha yani bendeki şansı kes. Neyse ya çok uzattım. Bu kadar saçmalama yeter. 

He burada bitiyorum yazının ana temasını da vurgulayarak bitireyim yazımı. Hayatınızda yapmak istediklerinizi ertelemeyin. Vakit geç olmadan başlayınn!
Hadi ben gittim. Çüüüssss !

2 yorum:

  1. Hahaha. :D Dekana yaptığın büyük potta takılı kaldım ben. :D Okurken aynı benim gibi, kurstan kursa koşuyor diye düşünüyordum halbu ki. :D Daha beterini bizzat ben yaşadım. Alaska'ya giden kuzenimi internette görünce selam falan yazdım. Sonra birlikte kaldığı arkadaşını sordum. Bahsi geçen kişiyi pek sevmediğim için 'Nasıl o gerizekalı?' gibi bir şey yazdım tabi. Ama karşılığında 'İyiyim' cevabını alınca ufak çaplı bir şok yaşadım. :D Meğersem kuzenim o sırada bir şeyle ilgileniyormuş, arkadaşı da kuzenimin söylediklerini bana yazıyormuş. :D Artık çocuğu gördüğüm zaman yüzüne bakamıyorum. :D

    Şimdi yorumu gönderecekken onay kodu aynen şu geldi: 'Ro pot' Bu kadar tesadüf olamaz. Tam üstüne bastı blogger. :D

    YanıtlaSil
  2. Ahahahah seninki potun alasıymışşş :D Ya bazen insanın diline hakim olması gerekiyor:))
    Blogger çözmüş seni hemen:D

    YanıtlaSil